Deri kanseri, cilt hücrelerinin kontrolsüz çoğalmasıyla ortaya çıkan ve tedavi edilmediğinde ciddi sağlık sorunlarına yol açabilen bir hastalıktır. Güneşe uzun süre maruz kalmak, genetik yatkınlık, açık tenli olmak ve bağışıklık sisteminin zayıflığı gibi faktörler, deri kanserinin gelişiminde önemli rol oynar. Fakat günümüzde tıbbi gelişmeler sayesinde, erken teşhisle birlikte deri kanseri tedavisi oldukça başarılı sonuçlar vermektedir. Bu nedenle tanı konar konmaz uzman kontrolünde etkili bir tedavi sürecine başlamak, hastalığın ilerlemesini durdurmak açısından kritik öneme sahiptir.
Deri kanseri tedavisinde uygulanacak yöntem, hastalığın türüne, evresine, yayılım derecesine ve lezyonun bulunduğu bölgeye göre değişiklik gösterir. En sık uygulanan tedavi yöntemlerinden biri cerrahi müdahaledir. Erken evrede teşhis edilen bazal hücreli ya da skuamöz hücreli karsinomlar genellikle lokal anestezi altında yapılan cerrahi işlemlerle tamamen çıkarılabilir. Lezyonun tamamının alınması, hastalığın tekrarlama riskini azaltır. Estetik kaygıların ön planda olduğu yüz bölgesi gibi alanlarda ise daha hassas cerrahi teknikler uygulanır ve gerektiğinde plastik cerrahi desteğiyle iz kalması minimuma indirilir.
Cerrahiye alternatif olarak, bazı deri kanseri türlerinde kriyoterapi (dondurma yöntemi), radyoterapi (ışın tedavisi), fotodinamik terapi ya da topikal kemoterapi kremleri gibi yöntemler de kullanılmaktadır. Özellikle cerrahiye uygun olmayan ya da yaşlı hastalarda bu tedaviler oldukça etkili sonuçlar verebilmektedir. Melanom gibi daha agresif türlerde ise sistemik tedaviye, yani immünoterapi ya da hedefe yönelik ilaçlara başvurulabilir. Bu tedaviler, vücudun bağışıklık sistemini güçlendirerek kanserli hücrelerle daha etkili mücadele edilmesini sağlar.
Deri kanseri tedavisi yalnızca tıbbi müdahaleden ibaret değildir; tedavi sürecinin başarısı için hastaların yaşam tarzlarını da gözden geçirmesi gerekir. Güneşten korunma, düzenli cilt kontrolleri, sağlıklı beslenme ve stres yönetimi, iyileşme sürecini olumlu yönde etkiler. Tedavi sonrası dönemde de düzenli doktor kontrollerine gitmek, ciltte yeni oluşabilecek riskli lezyonların erken teşhis edilmesini sağlar.
Deri kanseri, erken teşhis ve doğru tedaviyle tamamen kontrol altına alınabilen bir hastalıktır. Cildinizde fark ettiğiniz her değişimi ciddiye almak ve dermatoloji uzmanına başvurmak, sağlığınız açısından hayati önem taşır. Unutmayın, zamanında yapılan bir müdahale hem hayat kurtarır hem de cilt sağlığınızı geri kazandırır.
Bu içerik, Doç. Dr. Tuğba Falay Gür’ün önerileri doğrultusunda hazırlanmıştır.